Hayatımız boyunca çoğu kez başkalarının beğenisini kazanmak için kendi isteklerimizi ve benliğimizi göz ardı ederiz. Eğer tüm insanların sizi beğenmesini istiyorsanız, asla “hayır” dememeli, her görevi üstlenmeli ve başkalarının hislerinden sorumluluk duymalısınız. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmamak adına, sürekli başkalarının ihtiyaçlarını önceliklendirmelisiniz. Ancak bu şekilde davranarak, çevrenizdeki insanlar sizi hoş bulsa da, sizi gerçekten tanıyıp sevemeyeceklerdir. Çünkü gerçek benliğinizi sakladığınızda, kendi istek ve sınırlarınızı hiçe sayarak sadece başkalarının memnuniyetini hedeflemiş olursunuz.

Bir de uyum sağlamanız gereken sosyal durumlar vardır; herkes gibi düşünmek, onlar gibi giyinmek ve genel kalıplara uymak zorunda hissedersiniz. Toplumun dayattığı bu baskılar, özgünlüğünüzü bastırır ve kim olduğunuzu sorgulamanıza neden olur. Kendiniz olmamanız için üzerinizde sürekli bir beklenti ve kontrol mekanizması vardır. Farklı olmak yerine, kalıplara sığdırılmaya çalışıldığınızda, zamanla öz benliğinizden uzaklaşır, kendinizi kaybetme noktasına gelirsiniz.

Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Kendinizden uzaklaştıkça, ruhunuz bu baskıya ve kopukluğa daha fazla dayanamaz hale geliyor. Bedensel ve zihinsel sağlığınız bozulmaya başlar. Önce depresyonla yüzleşirsiniz, ardından bitmeyen endişelerle mücadele edersiniz. İçsel çatışmanın yarattığı stres, bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir, hatta kanser gibi ciddi hastalıklara bile yol açabilir. Bazı insanlar, bu derin acıyı dindirmek için bağımlılıklara sürüklenir. Çünkü kendiniz olmamanın, öz benliğinizden kopmanın acısı gerçekten çok büyüktür; ruhunuzun derinliklerinde büyük bir boşluk hissedersiniz.

Peki, nasıl kendiniz olabilirsiniz? İyi haber şu ki, öz benliğiniz hâlâ orada, sizi bekliyor. Varlığınız, bedeniniz ve duygularınız aracılığıyla sizinle sürekli konuşuyor. Yapmanız gereken, bu iç sesi anlamak, hislerinizi fark etmek ve kendiniz olma yolunda karar vermek. Ancak, bu yolculuğa çıktığınızda eskiden sizi beğenen, size hayran olan bazı insanlar artık sizden hoşlanmayabilir. Çünkü kendinize döndüğünüzde, başkalarının beklentilerini değil, kendi gerçeklerinizi yaşamaya başlayacaksınız. O zaman şu soruyla yüzleşmeniz gerekecek: Siz mi, diğerleri mi? Kendi mutluluğunuzu mu seçeceksiniz, yoksa başkalarının onayını mı?