Yaşadığın Hayat Senin Aynadaki Yansıman
Hayat, bize iç dünyamızın bir aynasını sunar. Dışarıda karşılaştığımız her durum, kendi içsel halimizi yansıtır. Tıpkı aynada gördüğümüz bir lekeyi silmek için yüzümüzü temizlememiz gerektiği gibi, yaşamda hoşlanmadığımız durumları değiştirmek için dışarıyı değil, içimizi dönüştürmemiz gerekir. Kendi duygularımızı önemsemediğimizde duygusuz bir arkadaş, bastırılmış hislerimiz olduğunda damlayan bir musluk ya da sızıntılı bir çatı olarak karşımıza çıkar.
Beğendiğimiz kişilerde bize kendimizi iyi hissettiren özellikler vardır. Sahip olduğumuz nitelikleri taşıyan daha fazla insan, hayatımıza girer ve bu insanlar aslında bize öz değerimizi hatırlatır. Aynı şekilde, yaşamımızda özgürlüğümüz kısıtlanmışsa kırık bir kanatlı kuş görür, hızla yaşadığımızın farkında değilsek bir kaza ile yüzleşebiliriz. Su elementi, ruh halimizi yansıtır; bastırdığımız duygular varsa damlayan çatılar ya da musluklar bunu bize hatırlatır. Durgun sular huzura, çağlayanlar ise coşkuya işarettir.
Ateş, içimizdeki enerjiyi yansıtır. Kontrolsüz bir ateş etrafı yakıp yıkarken, yemek pişiren bir ateş yaratıcılığı temsil eder. Toprak elementi, içsel güvenimizi gösterir. Hayatımızda sağlam olmayan noktalar, çamura saplanma ya da depremlerle kendini belli eder. Hava ise iletişim ve düşünce demektir; bizi rahatsız eden bir cereyanda oturmak, rahatsız edici iletişimleri işaret eder. Fırtınalar ise eski düşüncelerin yıkılıp, yeni fikirlerin ortaya çıkacağını müjdeler.
Hatta arabamızın her bir parçası bile bir özelliğimizi simgeler. Frenler bozulduğunda, hayatımızda bir şeye son vermemiz gerektiğini; farlarımız bozuksa hangi yöne gideceğimizi bilmediğimizi anlatır. Boyamız dökülmüşse, yıprandığımız bir yeri işaret eder. Pil, enerjimizi; vites ise hayatta ilerleyiş hızımızı gösterir.
Sahip olduğumuz hayvanlar dahi bize bizi anlatır. İyi huylu bir köpek sahibinin güvenilir olduğunu; vahşi hayvan ise dikkat etmemiz gereken yanları yansıtır. Doğa, her detayıyla bize aynadır: Meşe ağacı sorumluluğu ve güvenilirliği; böcekler ise karanlık yönlerimizi gösterir. Renkli bir bahçeye sahip olmak, renkli bir kişiliğe işarettir.
Suçluluk, başaramama korkusu ve değersizlik gibi duygular bizi yansıtan aynalardır. Suçlandığımızda karşı tarafı suçlarız, kendimizi yetersiz hissettiğimizde mazeret bulur ya da erteleriz. Değersizlik duygusu ise içimizde negatif bir balon şişirir, alınganlık yaratır, “Beni istemiyorlar” düşüncesine kapılmamıza yol açar. Bu duygular, köklerine inip serbest bırakmadığımız sürece içimizdeki çatışmayı büyütür.
Eğer değersizlik ya da dışlanma korkusu taşıyorsak, kendimize güven duymuyoruz demektir. Bu da kıskançlık, alınganlık, sahiplenme ya da sevilmeme korkusuna dönüşebilir. Kendimize “Bu olursa ne olur?” sorusunu sorarak duygularımızın derinine inmeli, o duyguyu kabul edip serbest bırakmalıyız. İçimizden saf sevgi yayıldıkça, dış dünyada da sevgiyle karşılaşırız.
Yansıma yasası bize, dış dünyayı değiştirmeye çalışmak yerine içsel dünyamızla yüzleşmenin, gerçek değişimi yaratmanın anahtarı olduğunu gösterir.
- affetmek
- bağışlama yasası
- beklenti yasası
- bilinçaltı
- birlik yasası
- çekim yasası
- denge yasası
- dönüşüm yasası
- enerji
- evren
- evrenin sırrı
- evrensel yasalar
- frekans
- görecelik yasası
- hayat aynamız
- insan
- karşılıklılık yasası
- kişiselgelişim
- nasılsın
- neden sonuç yasası
- niyet yasası
- özgürleşmek
- rezonans
- serbest irade yasası
- titreşim yasası
- uyum yasası