Hayatta aradığımız şeylerin aslında kim olduğumuza, hatta kim olmayı seçtiğimize dair çok şey söylediğini fark ettiniz mi? “Kişinin değeri aradığı şeydir,” der bir bilge. Bu cümledeki derinliği anlamak, kendimize dönüp bakma cesaretini göstermemizi ister. Çünkü dışarıda aradığımız ne varsa, içimizde onun bir yansımasıdır. Bu yazıda, özümüzdeki bu sırrı nasıl çözebileceğimize dair bir yolculuğa çıkacağız.

Eğer ruhunuzda “can konağını” arıyorsanız, kendinizi derin bir yolculuğa hazırlayın. Bu arayış, yüzeysel değil, ruhun en derin katmanlarına ulaşmayı gerektirir. Can peşindeyseniz, canın ta kendisi olduğunuzu hatırlayın. Ama günlük hayatta sadece basit şeylerin peşindeysek, tıpkı bir lokma ekmeğe indirgenmiş bir varoluş gibi, içsel zenginliğimiz de aynı ölçüde sınırlanır. Neyi arıyorsanız, aslında O’sunuz; işte bu yüzden aradıklarınızın gerçekten değerli olup olmadığını sorgulamanın vakti gelmiştir.

Bir inciye ulaşmak için madene girersiniz; inciyi arıyorsanız, belki de siz aslında o kıymetli madensiniz. Sizi harekete geçiren, yola çıkartan, geceleri uyutmayan ne varsa, o sizi tanımlar. İçinizde bir şeylerin eksik olduğunu hissettiğinizde, eksiklik aslında dışarıda değil, kendinizdedir. Ruhunuzun ne aradığını bilmeden kendinizi tanımanız imkansızdır.

Bu arayış öylesine önemlidir ki, bu yolda atılan her adım, bize sadece aradığımızı değil, kendi özümüzü de gösterir. Beden dağının içinde bir mücevher saklı, diyor bilge; o mücevheri keşfetmek için dışarıda aramak yerine, içsel bir yolculuğa çıkmak gerek. Çünkü asıl değer, içimizde gizlidir.

Öyleyse sormak gerekir: Neyi arıyorsunuz? Güç mü, huzur mu, aşk mı, başarı mı? Bu soruların cevabı, sizi tanımlayan unsurlar olacaktır. Dışarıda aradıklarımızın hepsinin içimizdeki bir özlemin yansıması olduğunu bilmek, bu dünyada asıl yolculuğumuzun kendimize olduğunu gösterir. İçinizdeki “canı” keşfettiğinizde, dış dünyanın sizden alabileceği hiçbir şey kalmaz, çünkü artık gerçek değerinizi bulmuş olursunuz.

Kendinizi tanıma yolunda attığınız her adım, size kendi içsel mücevherinizi gösteren bir kapıyı açar. Ve belki de bu kapıdan geçmek, hayattaki en büyük amacımızdır. Çünkü, “Neyi arıyorsan, O’sun.”