Evrenin enerjisel yapısını anlamak, varlığımızı daha derin bir perspektiften değerlendirmemizi sağlar. Her şeyin özü enerjiye dayandığı için, tüm varlıklar bu enerji aracılığıyla birbiriyle etkileşim halindedir. Canlı ya da cansız her şey, kendine has bir frekansta titreşir ve bu frekanslar evrende bir uyum ve denge içinde hareket eder. Bu denge, evrenin temel yasalarından biridir ve her şeyin bir bütün olarak birbirine bağlı olduğunu gösterir.

Frekans, enerjinin hareket etme hızıdır. Yüksek frekansta titreşen varlıklar daha ince, daha hassas enerjilere sahipken, düşük frekansta titreşenler daha yoğun ve ağır enerjiler yayar. İnsanların ruh hali, düşünce yapısı, inançları ve duyguları da frekanslarını etkiler. Sevgi, huzur, şükran gibi pozitif duygular yüksek frekansta titreşirken, korku, öfke, kıskançlık gibi negatif duygular düşük frekanslıdır. İşte bu yüzden, nasıl hissettiğiniz, düşündüğünüz ve davrandığınız, evrende nasıl bir karşılık bulacağınızı belirler. Aynı frekansta titreşen varlıklar birbirini çeker; bu çekim yasası olarak bilinir.

Evrende bir şey talep ettiğinizde –bir hedef, bir dilek, bir değişiklik– bu isteğinize uygun bir frekansta titreşmeniz gerekir. Eğer bir şey arzuluyorsanız, onunla aynı frekansta olmalısınız. Örneğin, sevgi dolu ilişkiler istiyorsanız, kendinizin de sevgi dolu bir frekans yaymanız gerekir. Bolluk ve bereket istiyorsanız, o frekansta düşünceler ve inançlar geliştirmelisiniz. Eğer sürekli negatif düşünceler içinde kaybolursanız, hayatınıza da düşük frekansta olaylar ve insanlar çekersiniz. Bu nedenle, enerjinizi yönetme ve yükseltme sanatı, evrende istediklerinizi çekebilmenin anahtarıdır.

Bu bağlamda, evrenin işleyişine bir radyo alıcısı gibi bakabilirsiniz. Radyo dalgaları her yerdedir, ancak doğru frekansta ayar yapmadıkça istediğiniz kanalı dinleyemezsiniz. Aynı şekilde, evrende istediğiniz deneyimleri yaşamaya başlamak için frekansınızı doğru bir şekilde ayarlamanız gerekir. Evrenin dili enerji, frekans ve titreşim olduğu için, dileklerinizi bu dille ifade etmek zorundasınız. Bu, sadece sözlerle dilek tutmak değil, aynı zamanda içsel olarak da bu frekansta titreşmeyi gerektirir.

Özetle, evrenin sırlarını çözmek için enerjiyi, frekansı ve titreşimi anlamak büyük bir kapıyı açar. Kendinizin ve etrafınızdaki her şeyin bir enerji alanı olduğunu fark ettiğinizde, evrendeki yerinizi ve etkilerinizi de daha iyi anlamaya başlarsınız. Enerjinizi bilinçli bir şekilde yönetmek ve yüksek frekanslarda titreşmek, hayatınıza istediğiniz olumlu deneyimleri çekmenizi sağlar. Bu, evrenle uyum içinde yaşamanın, kendinizi ve çevrenizi dönüştürmenin yoludur.